Search the Community
Showing results for tags 'şair nâbi'.
-
Sakın terk-i edebden, kûy-i mahbûb-i Hudâ'dır bu! Nazargâh-i ilâhîdir, Makâm-ı Mustafâ'dır bu. Habîb-i Kibriyânın hâb-gâhıdır fazîletde, Tefevvuk-kerde-i arş-ı cenâb-ı Kibriyâ'dır bu. Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-i âdem zâil, İmâdın açdı mevcûdât dü çeşmin tûtiyâdır bu. Felekde mâh-ı nev Bâb'üs-Selâmın sîne-çâkidir, Bunun kandîli cevzâ Matla-ı nûr-i ziyâdır bu. Mürâât-ı edeb şartıyla gir Nâbî bu dergâha, Metâf-ı kudsiyâdır bûse-gâh-ı enbiyâdır bu. Şair Nâbi
-
Gah sakisi gehi sagarı geh badesi yok Görmedim meclis-i maksudu tamam amade Gonca gülsün gül açılsın cuy feryad eylesin Sen sus ey bülbül biraz gül-şende yarim söylesin Habda busesin almak nice mümkin zira Busenin sayesi ruhsarına düşse uyanır Ey meh leyal-i vesvese-hiz-i firakta Sen gelmeyince hatıra bilsen neler gelir Peyam-ı lutf kim cana leb-i canandan geldi Nesim-i can-fezadur canib-i gül-zardan geldi Şair Nâbi
-
Ne dâde-i mahlûka ne sîm-ü zere minnet Dîvân-ı ezelde yazılan deftere minnet Katletmişiz ümmîd-i atâyâyı felekten İhsan-ı Hüdâvend-i cihan pervere minnet Pâyında bulur saydını ankây-ı tevekkül Etmez heves-i sayd ile bâl ü pere minnet Maksûdları feth-i der-i Kâ'be-i dildir Etmez Şeh-i iklîm-i fenâ leşkere minnet Ümmîd-i nevâl asldan et fer'den etme Âteş var iken eyleme hâkistere minnet Âyînedekî aksine nâz eyliyen âfet Bir haftada eyler iki kez berbere minnet Şair Nâbi
-
Erzân metâ'-ı fazl ü hüner tâ o denlü kim Bin ma'rifet zemânede bir âferînedir Ebnâ'yı dehr her hünere âferîn verir Yâ Râb bu âferîn ne tükenmez hazinedir (Mef'ûlü fâilâtü mefâîlü fâilün) Şair Nâbi
-
Ey şi’r-i miyânında satan lafz-ı garibi Dîvân-ı gazel nüshâ-i kâmûs degüldür Şair Nâbi
-
Cem'in tamâma erip devri câm kalmıştır O camdan da bu mecliste nâm kalmıştır Rüsûm-ı lütf ü kerem halk içinde mensîdir Fakat alıp verilir bir selâm kalmıştır Rakîp sâye-i lütfunda oldu perverde Anınçün ey gül-i ter böyle hâm kalmıştır Cihân içinde murâdım ne ise verdi kazâ Hemen bir almadığım intikâm kalmıştır Ümid kâtib-i takdirden müsâadedir Cerîde-i emelim nâ-tamâm kalmıştır Şair Nâbi
-
Bir devlet içün çarha temennâdan usandık Bir vasl içün ağyâra müdârâdan usandık Hicrân çekerek zevk-i mülâkâtı unutduk Mahmûr olarak lezzet-i sahbâdan usandık Düştük katı çokdan heves-i devlete ammâ Ol dâ’iye-i dağdağa-fermâdan usandık Dil gamla dahi dest ü girîbândan usanmaz Bir yâr içün ağyâr ile gavgâdan usandık Nâbî ile ol âfetin ahvâlini nakl et Efsâne-i Mecnûn ile Leylâ’dan usandık Şair Nâbi
-
Bir bahr-i gamda urmadayız dest ü pay kim Keştisi yok, kenaresi yok, nahudası yok (Öyle bir gam denizinde yüzüyoruz ki, gemi parçalanmış, sahil görünmüyor, kaptan boğulmuş) Şair Nâbi
-
Yanmış derunu makdemine intizar ile Şah-i çenar pençeleşür rüzigâr ile Geldikçe nakd-i huşümüzü sarfeder gider Oktur bizim muhasebemiz nevbahar ile Dilberler olmayinca harabatı neyleyim Girsün mi kimse meykedeye ihtiyar ile Gülçin-i kâm odur var ise rüzigârde Gülgeşt-i bağ ede bir iki gül’izar ile Olsun haram zevk-i mahabet olmayasın meşte kim Nabî kanaat etmeye bus ü kenar ile Şair Nâbi
-
Ol goncafem gelür mi gülistane bir dahi La’lin sunar mı âşık-i nalane bir dahi Pervanevar mürğ-i dilim yansa gam değil Hemmeclis olsa şem’-i şebistane bir dahi Zahm-i dilim onulmaz olur haşredek sakın Zülf-i siyahe urma meded şane bir dahi Mest eyler idi can-ü dili tâ beruz-i haşr Sakî sunaydı lutf ile peymane bir dahi Mecnun gibi bir ahu-yi ra’naye ol esir Nabî düşerse yol Arabistane bir dahi Şair Nâbi
-
Bir kimse hane-i dili âbed görmedi Kim gördü ise hatırımı şad görmedi Vaslın nice mürüvvet eder bilmem ey gönül Senden o şuh nale vü feryad görmedi Gülçin-i matleb eylemedi bağban-i feyz Ol dideyi ki giryeye mu’tad görmedi Ol nevhıram-i kûçe-i bidadın ettiğin Ömründe cevr eşitmedi bidad görmedi Dil da’vi-i teferrüd-i nazm eylese n’ola Nabî gibi henüz bir ustad görmedi Şair Nâbi
-
Gamın senin dil-i hungeştemi mekân edinür Hüma-yi devleti gör kande aşiyan edinür Hücum-i girye elinden alır aman vermez Hayal-i yari nazar gerçi bir zaman edinür Hamide kamet üzerdiy-yi ruyüm ile beni O şehsüvar ele alursa bir keman edinür Gam-i cihan ile bahsetmek istiyen hîdil Meğer zeban-i sürahiyi terceman edinür Zemane damgehin tair-i dil-i Nabî Garîbdir ki varup kûşe-i eman edinür Şair Nâbi
-
Ne ziyaret ne ezkâr ne evrade bakar Der-i gencine-i dil feth-i hudade bakar Bir nefesle olup ahenfiken-i sahil-i kâm Keşti-i lücce-İ ümmüd heman bade bakar Dil kalup kal'a-i bîbürc ü bedende mahsur Gaybdeb leşker-i nagehres-i imdada bakar Devler erbabına reşk evliyen erbab-i hased. Anlamaz masrafının kesretin irade bakar Düştü bir sengdile şimdi ser ü kârım kim Ne olur naleden azürde ne feryade bakar Durbînan ki eder nakşe nigâh-ı dikkat Zımn-i san'atde sebükdesti-i üstade bakar Bu cihan n'olduğunu anlıyan anlar Nabî Lîk tedkik edemez her birisi sade bakar Şair Nâbi
-
Ne dem ki fikr-i nüvaziş derun-i yare gelür Hayali müjde-i tab'-i ümidvare gelür Bisat maliş-i ruy ile canib-i pâden Akîb-i bezmde çarub itizare gelür Olur sebükseri-i cevre fark-i naks ü ziyad Ferah-i hayvale tahrir-i derkarare gelür Hicab-i ârız-i ma'na olan huruf ü nukat Ö lüccenin has ü hâşakidir kenara gelür Münafikane yürür nîmhand-i istihza Sada-yi hande-i ihlas âşikare gelür Atar kenareye bahr-i muhit-i rahmetten O mevc-i ye's ki tab'-i günahkâre gelür Değil meali tecezzipezir ev Nabî Eğerçi suret-i elfaz pare pare gelür Şair Nâbi
-
Cihanda kalmamağla şekveye şayeste haletler Ederler şimdi divanda zemistandan şikâyetler O dendü saldı berk-i bîamangûne bürudet kim Miyan-i âşk u maşuka yol bulmaz muhabbetler Cihanı incimad etti ihata havfim andandır K'ede zımn-i cevahirde olan âbe sirayetler O gûn eyledi âsar-i serma âleme tesir Ki vermez dondurur şimdi kime versen emanetler Bina-yi ahd-i huban gibi tesir-i bürudetten Buz üstünde durur hep şimdi bünyan-i sadakatler Sular üstünde reftar etmeden gayre değil kadir Bu demde şehIerden olsa da sadir kerametler Yeh üzre berf püşt-i ayine göstermeden Nabî Bürudetten eder rugerdiş-i halka işaretler Şair Nâbi
-
Şevk-i ruhünle dideye feyzi seher gelür Fikr-i hatınla mürğ-i dile bâ ü per gelür Ey meh leyal-i vesveshiz-i firakda Sen gelmeyince hatıra bilsen neler gelür Bir arsede mürahhas-i peryazdır gönül Kim mürğ-i bikarar-i nigeh besteper gelür Lezzetten olsa telh-i zahirle naümit Deryadile sefine sefine şeker gelür Bu kârgâh-i adl-i ilâhîde Nabiya Ayş ü keder muhasebede serbeser gelür Şair Nâbi
-
Ruhunda bedenden yârin ki ab ü tab olur peyda Derunumda benim bir ma'den-i sîmab olur peyda Hayal-i halka-i zülfünle eşgim düşse deryaye Zeman-i hasredek girdab ber girdab olur peyda Ne dem olsa hayalin cilveriz-i asman-i dil Feza-yi âlem-i endişede mehtab olur peyda Serin sen âşina-yi secde-i aşk eyle de seyret Gönül ebru-yi hubandan sana mihrab olur peyda İrade etse bir emrin taallûk fethine Nabî Ana etraf~i namemûlden esbab olur peyda Şair Nâbi
-
Hat gird-i arızında ki gâhi ıyan olur Diller gubar-i hayret ile rîkdan olur Sordukça çeşmi hal-i esiran-i gamzesin Bîm ü ümid araya girer terceman olur Mevzunkadan ü sîmtenan ü şekerleba Bîre asâ fakîre gına cisme can olur Lazım değil kitab-i gülistan o âfete Ne nüsha korsa sinesine gülsitan olur Şehr-i Sitanbulun ne güzel merdümanı kim En sadelevhi nazik olur nüktedan olur Bîharf-i telh kim var ise hâk-i şehrdir Ebnayi şehr cümlesi şirinzeban olur Hüsn-i nemedbeduş bulunmaz kenarde Istanbul içre Nabî o da rayegân olur Şair Nâbi
-
Lûtf ile hasid-i bedhahe nedamet gelmez Telh olan meyveye şekerle halâvet gelmez O teravetle simin bedeni gördükçe Hatıra bus ü kenar ile kanaat gelmez Mey sebüktıynet olan âşıkı küstah eyler Ne kadar yare niyaz etse hacalet gelmez Doğrusu yar ile hemdes-i mey-i ülfet iken Hatıra hatır-i ağyare riayet gelmez Yıkılır gaile-i zelzeleden kasr-i visal Çar esas üzre yapılmazsa metanet gelmez Şöhreti mal iledir ma’bed-i islamın da Cami-i köhne-i bîvakfe cemaat gelmez Ne kadar olsa da pemal-i ziham ey Nabî Eyleyan kûy-i dilârada ikamet gelmez Şair Nâbi
-
Seninçün ettiğimiz ah ü zarı biz bilürüz Firak içinde geçen ruzgârı biz bilürüz Durur mu almayıcak buy-i pay-i dildarı Karargâh-i dil-i bikararı biz bilürüz O ahuvane nigehler müşir-i vakşetdir Kemend-i vuslete çeşpan şikârı biz bilürüz Dü ruze gerdişi yoktur bevefik-i batırhah Tabiat-i felek-i nabkâtı biz bilürüz Cemale âfet-i hat der kemin-i fürsatdır Hitam-i kevkebe-i iştiharı biz bilürüz Bizimle ey hired âmâdesin veda’a yine Kudum-i kafile-i nevbeharı biz bilürüz Azab-i nare verir nakd-i vaktini pîşin Esiri dağdağa-ı itibarı biz bilürüz Olur zeban ne kadar kûteh olsa harfi diraz Mekal-i mertebe-i ıztırarı biz bilürüz Tebessürn-i amelîye inanmazız Nabî Sada-yi hande-i bîihtiyarı biz bilürüz Şair Nâbi
-
Ne azm-i kûşe-i rahat ne azm-i hab edelim Girince damen-i maksud ele şitab edelim Şu’a-i meyle çerağ-i ızar-i dilber ile Sevad –i şamı ziyabahş-i afitab edelim Piyaleler çekelim rağm-i çerha reşkinden Sabah-i mahşeredek mest-i ızdırab edelim Şirişkimiz dökelim ağladınca dildarı Şerabı gıbtakeş-i perde-i pürab edelim Elemle sinemizi şerhazar edüp Nabî Kitab-i mihneti şerh ile bab bab edelim Şair Nâbi
-
Kadd-i sipihrin anlıyan anlar ham olduğun Biçare çerh-i barkeş-i âlem olduğun Eyler hazan baharı teakub hazan hazan Hemvare istemez çemenin hurrem olduğun Memnun olurdu pestliğinden bileydi hâk Ruhşuy-i mihr-i enver olan şebnem olduğun Fehmeyle çâk-i sine ile eşg-i dideden Hame harim-i ma’niye namahrem olduğun Olmaz güsiste demeni dest-i hayalden Ol mahpere ben dahi bilmem nem olduğun Zahm-i nigâhın etmez idi kimseye diriğ Zımnında bilmiyeydi hafi merhem olduğun İcra ederdi hükmünü asl-i keriminin Nabî bileydi herkes eger adem olduğun Şair Nâbi
-
Üzümdü rişte-i can zülfü-i pürşiken diyerek Büzüldü çehre-i dil berg-i yasemen diyerek Nesim nehgüzerinde vücudum ettim hâk Eceb hevalara düştüm çemen çemen diyerek Derunnişinim olan razı eyledim itlâf Tehi hizaneye düştüm sühan sühan diyerek Ne hale saldı dili tavr-i küştegi-hahı Salındı zülf-i nigâre resen resen diyerek Heva-yi zülf-i sanemdir inankeş ey Nabî Olursa rubereh-i deyr berhemen diyerek Şair Nâbi
-
Sittî erişti ey dil inabet zamanındır Sergerim-i hevadan ifak zamanındır Fursat geçer telafi-i mâfat vaktidir Nefs-i hevaperesti melamet zamanıdır Dök cuybar-i eşgini hâk-i daraate Sîrabi-i nihal-i nedamet zamamdır Bazularında kalmadı âguşe iktidar Sade müşahedeyle kanaat zemanıdır Ehlât-i ma'siyetle aliloldu can-i zar Ey afv-i çaresaz inayet zamanıdır Oldu beyaz-i subh gibi muy-i ser sefid Ey hufte çeşm uyan ki ibadet zemanıdır Tâkey sefer mesalik-i ısyane Nabiya Seccade-i amelde ikamet zamanıdır Şair Nâbi
-
Eyyam-i behar olmaz idi Gülşen olaydım Hurşid tulû’ etmez idi revzen olaydım Gülberge seba urmaz idi pence-i târâc Sahra-yi temennade eğer damen olaydım Ol şuh diriğ etmez idi nakd-i visalin Hahişker-i ihsanı heman bir ben olaydım Kettan gibi fersude olursam da olaydım Tek ol meh-i simintene pirahen olaydım Nisanı bedid olmaz idi silk-i füsulün Nabî heves-i gevher ile mahzen olaydım Şair Nâbi