Search the Community
Showing results for tags 'necip fazıl kısakürek'.
-
Ne kadar vatan varsa, o vatandan haberci, Gurbet dediğin senin, Yaradandan haberci... Necip Fazıl Kısakürek
-
Ölüm güzel şey budur perde ardından haber Hiç güzel olmasaydı ölürmüydü Peygamber Necip Fazıl Kısakürek
-
Güzel Allah'ım, senden ne gelecekse gelsin; Sen ki; rahmetinle de, kahrınla da güzelsin... Necip Fazıl Kısakürek
-
Tırnağı pençe, dili ok, ağzı kan çukuru; Yasak dedin mi, çözük kör nefsinin uçkuru... 1974 Necip Fazıl Kısakürek
-
Sanırım, insanların her suçunda ben varım; Günah uzun bir kervan, tâ ucunda ben varım! Necip Fazıl Kısakürek
-
Bu gömlek dikiş tutmaz hep söküle söküle; Bütüne gel deseler ve gitsek güle güle... Necip Fazıl Kısakürek
-
Dağda dolaşırken yakma kandili, Fersiz gözlerimi dağlama gurbet! Ne söylemez, akan suların dili, Sessizlik içinde çağlama gurbet! Titrek parmağınla tutup tığını. Alnıma işleme kırışığını Duvarda, emerek mum ışığını, Bir veremli rengi bağlama gurbet Gül büyütenlere mahsus hevesle, Renk dertlerimi gözümde besle! Yalnız, annem gibi, o ılık sesle, İçimde dövünüp ağlama gurbet!.. Necip Fazıl Kısakürek
-
Görmemek için bakan, mavi, siyah, ela göz! Köre görünse şaşmam sana görünmeyen öz! 1977 Necip Fazıl Kısakürek
-
Gönlüm uçmak dilerken semavi ülkelere; Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere... Necip Fazıl Kısakürek
-
Dostlarım ev eşyamdı, bir bir gitti diyorum. Artık boş odalarda ölümü bekliyorum... Necip Fazıl Kısakürek
-
Gitti, su yollarını kıvrım kıvrım bilenler, Bir ot yığını kaldı; kökünden kesilenler... Necip Fazıl Kısakürek
-
Pervane dediğin, çerağa gelir; Sular, kıvrım kıvrım, ırmağa gelir. Bülbül kovuldu mu dil bahçesinden, Gak gak, karga; vak vak, kurbağa gelir. O yön ki, ezelle ebed arası Ne sola kıvrılır, ne sağa gelir. Gam çekme, böyle gitmez bu devran, Nihayet sonuncu durağa gelir. Hasretle beklenen gelir mutlaka; Sultan fikir, şanlı otağa gelir. Yırtılır güneşin kapkara zarı, Dünyamız yepyeni bir çağa gelir. Füzeler kağnıya döner ve nöbet, Işıktan da hızlı Burağa gelir. Gökyüzü, yeryüzü, helâlleşirler, Nur, kaçtığı yerden toprağa gelir. Birleşir, kupkuru dalla yanık kök, Yemyeşil bir ışık, yaprağa gelir. Kal'anın nine burcunda çakar işaret; Millet, dalga dalga bayrağa gelir. Necip Fazıl Kısakürek
-
Yüzün bir sebepsiz korkuyla uçuk, O gün başucuma karalarla gel Arkanda, çepçevre, kızıl bir ufuk, Tepende simsiyah kargalarla gel Elinden, dal gibi düşerken ümit, Ne bir hasret dinle, ne bir ah işit; Bir yaprak ol, esen rüzgarlarla git, Kırık bir tekne ol, dalgalarla gel. Necip Fazıl Kısakürek
-
Bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez; Eşten, dosttan, sevgiliden ayrılmadan geçilmez. İçeride bir has oda, yeri samur döşeli; Bu odadan gelsin diye çağrılmadan geçilmez. Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada, Bütün fani lezzetlere darılmadan geçilmez. Varlık niçin, yokluk nasıl, yaşamak ne, top yekün? Aklı yele salıverip çıldırmadan geçilmez. Kayalık boğazlarda yön arayan bir gemi; Usta kaptan kılavuza varılmadan geçilmez. Ne okudun, ne öğrendin, ne bildinse berhava; Yer çökmeden, gök iki sak yarılmadan geçilmez. Geçitlerin, kilitlerin yalnız Onda şifresi; İşte, işte o eteğe sarılmadan geçilmez! Necip Fazıl Kısakürek
-
Hasis sarraf, kendine bir başka kese diktir! Mezarda geçer akça neyse, onu biriktir! Necip Fazıl Kısakürek
-
Hasret bir rüzgâr, kapı kapı aralar geçer; Gördüğüm her güzel şey, beni yaralar geçer... Necip Fazıl Kısakürek
-
Kimbilir nerdesiniz, Geçen dakikalarım Kimbilir nerdesiniz? Yıldızların,korkarım, Düştüğü yerdesiniz; Geçen dakikalarım? Acaba tütsü yaksam Görünür mü yüzünüz? Acaba tütsü yaksam? Siz benim yüzümsünüz Eğilip suya baksam, Görünür mü yüzünüz? Gitti bütün güzeller; Sararmış biri kaldı, Gitti bütün güzeller. Gün geldi,saat çaldı, Aranızda verin yer; Sararmış biri kaldı! Necip Fazıl Kısakürek
-
1. Kalbim bir çiçektir, gündüzler ölgün; Gelin, gelin, onu açın geceler! Beni yâdedermiş gibi, bütün gün Ötün kulağımda, çın, çın, geceler! Geceler çekmeyin benimçin hüzün, Gelin siz, ruhumu tenimden süzün; Bırakın nâşımı yerde gündüzün, Gölgemi alın da kaçın geceler! 2. İnsanlar içinde en yalnız insan; Düşün, taş duvara başın gömülü! Ve kapan sükûta, granitten, taştan, Mazgallı bir kale gibi örülü. Gözünü tavandan ayırma ki, sen, Üşürsün, gölgeni yerde görürsen. Dikilir karşına, mumu söndürsen, Ölüler içinde en yalnız ölü… 3. Sesimi alıp da kaybetse rüzgâr, Versem gözlerimi bir sonsuz renge! İçimde bir mahşer uğultusu var; Ruhumdur çağıran, tenimi cenge. Gözlerim bir kuyu, dilim kördüğüm, Bir görünmez âlem olsa gördüğüm; Mermer bir kabuğa girip, ördüğüm, Kapansam içimden gelen âhenge… Necip Fazıl Kısakürek
-
Perdenin ardı perde, perdenin ardı perde, Her siper aşıldıkça gaye öbür siperde... Necip Fazıl Kısakürek
-
Şu gaflet yükü insana bak; Kendinden varlık cakasında. Ve aşksız yobaz... İşi gücü, Namazla Cennet takasında. Tam dört asırdır Müslümanlık, Cansız etiket markasında. Kuran kalbi kor ezbercide, Din, üfürükçü muskasında. Batı, Batı der çırpınırlar, Batı tükürük hokkasında. Makine dimdik demirden put, İnsanoğlu ruh laçkasında. Hürriyet nemde söyleyeyim: Hakka esaret halkasında. Zamanda hersek kopuk, kesik; Biçkisi kader makasında. Ey insan, sana son sığınak, Son peygamberin hırkasında! Necip Fazıl Kısakürek
-
Lafımın dostusunuz, çilemin yabancısı, Yok mudur, sizin köyde, çeken fikir sancısı? Necip Fazıl Kısakürek
-
Yirminci asrın ablak yüzlü feza pilotu Buldun mu Ay yüzünde ölüme çare otu? Bir odun parçasına at diye binen çocuk Başında çelik külah, sırtında plastik gocuk. Uzakları yenmiş Fatih edasındasın| Dibsizliğin dibini bulmak sevdasındasın... Allah'a dil çıkarır gibi küstah bir yarış... Farkında değilsin ki, Ay Dünyaya bir karış Fezada milyarlarca ışık, yol, mesafe; Seninki, saniyelik zafer, ilmi hurafe Kavanozda, kendini deryada sanan balık; Ne acı vahşet, mağrur ilimdeki kalabalık; Fezada 'Allah diye bir şey yok' iddiası Gel gör, kaç füzeye denk, bir mu'minin duası; Rafa kaldırmak için ruhlarını dürdüler; Güneş diye kalpteki güneşi söndürdüler. Bilmediler; kalptedir, kalptedir asil feza; Kalptedir, olumsuzluk kefili kutsi imza. Sayıdan sonsuzluğa sınıf geçirtecek not; Bizdedir ve bizdedir Arşa giden astronot, Ve mekandan arınmış ve zamandan ilerde, Fezayı teslim alma sırrı bizimkilerde. Bizimkiler ışığa gem vuranda binerler; Yerden göğe çıkmazlar, gökten yere inerler...... Necip Fazıl Kısakürek
-
Silindi akçemizin yazısı ve turası; Bizi yere batıran batının faturası... 1976 Necip Fazıl Kısakürek
-
Ölürken aynı âhenk, salâ sesinden sızan: Kulağıma doğduğum günde okunan ezan. Necip Fazıl Kısakürek
-
Gecekondu yapısı, bir üfürüklük eser... Elbet beklenen rüzgar bir gün Kıbleden eser!.. Necip Fazıl Kısakürek